Felsefe tarihinin başyapıtlarından biri olarak kabul edilen bu çalışmasında, ruh ve bedenin birliği üzerine geliştirilmiş kadim tartışmaya odaklanıyor Bergson. Théodule Ribot’nun 1881 tarihli çalışması Maladies de la mémoire karşısında yazarın duyduğu tepkinin ürünü sayılan bu büyük eser, yazarın maddesel bir düzeye indirgenmiş anı kavramlaştırmasına duyduğu tepkinin ötesinde, birçok yapıtına temel olacak felsefi düşünüşünün başlıca dayanak noktalarını da gözler önüne serer.