Gençler örselenmiştirler. İnsanlar evlerinde mutsuzdurlar. Neden böyledir bu ? Nasıl açıklayabiliriz bu durumu? Önünü almak, çare bulmak için ne yapabiliriz? Böylece, ister istemez toplumsal soruna, evlilik kurumuna, yasalara, dogmalara, çocuk doğumunun denetlenmesine gelir dayanırsınız. Buysa, insanın, en eylemli biçimiyle toplumbilimle karşılaşmasıdır. Freud’la ayrıntılar üzerinde tartıştım, sevincinden yerinde duramıyordu. “İleri ! ” dedi bana. Ayda bir kez, kendi kendini doyurma, delikanlılık, evlilik, vb. sorunlara ayrılmış bir genel toplantı yapıyorduk. Konuşmadan sonra dinleyiciler sorular soruyorlardı. Görülmemiş, işitilmemiş bir şeydi bu ! Bugün bile yararlanmaktayım o deneyden. İnsanlar sözün gerçek anlamıyla kabuklarından çıkıyorlardı. En önemli sorun, insanlarla özel yaşamları arasındaki engeli ortadan kaldırmaktı. Kimse sözünü etmez bunun. Kimse dokunmaz bu konuya. Demek ki, yapılacak ilk iş, bu engeli yıkmaktı.”Dolaysız sorular soracağım sizlere, karşınıza doğru sorular çıkaracağım” diyordum dinleyicilere. Sonuç harikaydı. Al al olmuş, alev alev yanan yüzleri, gözlerdeki parıltıyı, gerilim, insanca yakınlaşmayı hiç bir zaman unutamayacağım. İnanın bana, bu sorun gün gelecek her yerde zorla kendini kabul ettirecektir. Bütün diktatörlüklerin hakkından gelecektir. Yabana atılmaz bir toplumsal güç var onda. Geleceğin gücü o. ‘Cinsel Devrim.’